18 Mayıs Eyleminin ardından..

18 Mayıs Eyleminin ardından...

Umduğumuzdan az sayıdaydık... Olsun, umduğumuzdan fazla yürekliydik... Akademik hiyerarşinin "marabaları" olmadığımızı, söyleyecek çok sözümüz, çözecek çok sorunumuz olduğunu artık herkes bilsin. 

Asistan mücadelesi burada bitmeyecek, aksine henüz yeni başladık!




Araştırma görevlileri Ankara’dan seslendi: ‘Merdivenaltı asistanlığa son’
Türkiye’nin dört bir yanından gelen asistanlar iş güvencesi, akademik özgürlük ve özerk üniversite talepleri için Ankara’da buluştu


Türkiye’deki pek çok üniversiteden gelen asistanlar bilim dışı koşullarda çalışmaya, güvencesizliğe, akademik baskıya karşı Ankara’da buluştu. Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde bir araya gelen araştırma görevlileri, “Güvenceli Gelecek Akademik Özgürlük” yazılı pankartın arkasında yürüyüşe geçti. Sakarya Meydanı’na doğru yapılan yürüyüşte, “Sermayeye değil, asistana bütçe” , “Asistan kıyımına son” sloganları atan araştırma görevlilerine pek çok demokratik kitle örgütü de destek verdi.
Bologna Süreci sermaye sınıfının kaygılarına cevap verir
Sakarya Meydanı’nda grup adına konuşan ODTÜ’lü araştırma görevlisi Ömür Kurt, üniversitelerin sayısının artmasının niteliğini artırmadığına değindi. Bologna Süreci’nin üniversitelerin ekonomik bir aktör olarak piyasaya entegre edilmesinin yolunu açtığını söyleyen Kurt, Bologna Süreci’nin sermaye sınıfının ihtiyaçları doğrultusunda hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtti.
Kurt, akademisyenlerin özellikle de asistanların “akademik köle” olarak kurgulandığını ifade ederek, bu durumun kurumsallaştırılmaya çalışıldığının altını çizdi. İTÜ’lü araştırma görevlilerinin yaşadıklarının güvencesizliğin somut göstergesi olduğunu hatırlatan Kurt, “Üniversiteleri piyasaya teslim etmeyeceğiz” dedi.
Eylem, tüm üniversitelerden gelen araştırma görevlilerinin deneyim ve mücadele aktarımı ile sonlandı.
Sendika.Org

--------------------------------------------------------------------------

Asistanlar Ankara'da Yürüdü: Asistan Kıyımına, Merdiven Altı Asistanlığa Son!




Türkiye’nin çeşitli üniversitelerinden asistanlar, iş güvencesi, akademik özgürlük, özerk ve özgür bir üniversite talepleriyle Ankara’da buluştu. Üniversiteleri piyasaya teslim etmeyeceklerini dile getiren asistanlar, üniversitelerde güvencesizliğe en fazla maruz bırakılanların asistanlar olduğuna dikkat çekti.



Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünde bir araya gelen asistanlar, “Güvenceli gelecek, akademik özgürlük” pankartı açtı. Yürüyüşe, Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız, KESK Genel Mali Sekreter Ali Berberoğlu ile çok sayıda sendika ve demokratik kitle örgütünün temsilcileri de destek verdi.



Siyah kurdeleler takarak Reyhanlı Katliamı’nı da protesto eden asistanlar, Sakarya Caddesi’ne doğru yapılan yürüyüşlerinde, “Senetle bilim olmaz”, “Asistan kıyımına son”, “Sermayeye değil asistana bütçe” sloganları attılar.  Sakarya Caddesi’nde toplanan asistanlar burada Reyhanlı Katliamı’nda yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu.


'BOLOGNA SÜRECİNE TEPKİ’

Daha sonra konuşan ODTÜ’den Ömür Kurt, Türkiye’de 103 devlet ve 62 vakıf üniversitesinin bulunduğunu, üniversite mezunları arasındaki işsizlik oranının da yüzde 11’lerde olduğunu söyledi.




Üniversitelerin giderek arttığına değinen Kurt, bu durumun Bologna süreci ile başlanarak, üniversitelerin ekonomik bir aktör olarak piyasaya entegre edilmesi girişimleri olduğuna dikkat çekti. Kurt, bu sürecin tamamen sermayenin talepleri doğrultusunda işleyeceğini ve bilimin değersizleştirileceğini söyledi.

‘AKADEMİK KÖLELER YARATILIYOR’

Kurt, “Akademik köleler yaratmak hedefiyle araştırma görevlilerini iş güvencesinden yoksun bırakan uygulamalar, şimdiden  üniversitelerin tüm bileşenlerini kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmakta, kurumsallaştırılmaya çalışılmaktadır. İş güvencesinin ortadan kaldırılması, üniversitelerin akademik özerkliğinin ve bilimsel düşünce ortamının da ortadan kaldırılması demektir” dedi.



MERDİVEN ALTI ASİSTANLIĞA SON

İTÜ’de işten atılan araştırma görevlilerini hatırlatan Kurt, YÖK’ün asistanları işe iadeleri için genel kurul kararıyla çıkaracağını ilan ettiği yönetmeliği, Başbakanlığın bürokratik engellerini bahane ederek yayımlamamasına tepki gösterdi. 






Öğretim Üyesi Yerleştirme Programı araştırma görevlilerine uygulanan senet baskılarına da dikkat çeken Kurt, bu durumun kabul edilemez olduğunu ve kaldırılması gerektiğini ifade etti. Kurt, vakıf üniversitelerinde çalışan araştırma görevlilerinin ‘bursiyer’ sıfatıyla sosyal güvenlik haklarından yoksun çalıştırıldıklarını söyledi. Kayıt dışı ve her türlü angaryaların yaptırıldığı ‘merdiven altı asistan’lığa da son verilmesini isteyen Kurt, üniversiteleri piyasaya teslim etmeyeceklerini dile getirdi. Kurt, onlarca asistanı intihara sürükleyecek kadar yoğun bir şekilde uygulanan mobbing ve ayrımcı davranışların son bulmasını ve sorumluları hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını da istedi.


Kurt’un konuşmasının ardından diğer üniversiteler adına da birer konuşma yapıldı.




Eyleme destek veren Eğitim Sen Genel Başkanı Ünsal Yıldız da asistanların mücadelesine destek vermeye devam edeceklerini dile getirdi. Yıldız, asistanların mücadelesinin onur ve gurur mücadelesi ile birlikte özerk ve özgür bir üniversite mücadelesi olduğunu söyledi.

Yürüyüşe, ODTÜ, Hacettepe, Gazi  Üniversitesi, İTÜ, Boğaziçi, Marmara, İstanbul, Yeditepe üniversiteleri asistan dayanışma platformları ile Eğitim Sen Ankara, İstanbul, İzmir, Kocaeli üniversiteler şubeleri katıldı.


(evrensel/hacettepe asistan platformu/başka haber)





0 yorum :

Yorum Gönder